Her gün okul çikisi sahile gider orAdaki kirik dökük banka oturup denizi seyrederim. Dalgalarin kiyiya çarparak çikardigi ses içimi huzur dolu bir hissin kaplamasina neden olur. Seviyorum yalniz kalmayi zaten etrafimda samimi oldugum bir kaç kisi disinda kimse yok. Dertlestigim, derdimi anlatmaya deger gördügüm iki sey var, deniz ve dalga sesleri. Kalbime benzetiyorum bu ikisini. Bazen durgun, bazen deli gibi hareketli belkide bu yüzden beni anlayisla karsilayan ve sürekli dinleyen derdime ortak oldugunu düsündügüm bu iki vefakar dostlarimdan baska dert ortagim diyebilecegim kimse yok hayatimda. Sanki karsimda beni anlayan, beni dinlemekten ve benim dertlerime ortak oldugu için sevinen birisi varmis gibi karsimda, yasadiklarimi ve bitanecik platonik askimi anlatirim deniz ve dalga seslerine... "Biliyormusunuz dostlarim bu gün gözlerimin içine öyle manali bakti ki kalbimin hala yerinde olduguna inanamiyorum sanki yerinden firlayacak sandim kalbimi. Söyleyin bana hirçin dalgalar ben bu kizi niye bu kadar seviyorum ne buluyorum onda ona bu kadar baglanmamin sebebi, büyüsü ne? Aslinda ona bu kadar baglanmamin ve seni seviyorum diyemememin bi açiklamasi var elbet. Ben onu içimde çok güzel bir yere koydum ve tertemiz duygularimla benim için en mükemmel ne ise o sekilde kurguladim, ve ben onu elini tutmak yada gezip tozmak için sevmiyorum ben onu gerçekten sevgilerin en güzeline layik gördügüm için seviyorum. Belkide ona açilamamamin, gözlerinin içine bakipta kalbimdeki sicakligi hissetmesini saglayarak seni seviyorum diye haykiramamamin tek nedeni bu büyünün bozulmasindan korktugum içindir. Ben ona deliler gibi asigim, ona seni seviyorum diyerek bu askin benden güzel duygularimi alip gitmesine izin veremem çünkü bunu kaldiracak kadar güçlü oldugumu zannetmiyorum zaten gerçek sevgide karsiliksiz sevebilmek degilmidir?