MeLis cocukLuğundAn beri dedesinin AnLAttiği defineciLik hikâyeLeriyLe buyumustu. RAhmetLi dedesi define ArAmA isine cok merAkLi hAttA bunu hAstALik hALine getirmis bir AdAmdi. ZAmAnindA bu ise Asiri derecede merAk sArmis. ELine gecen her hAritAyi değerLendirmis, bircok yeri kAzmis. Bu kAziLArin birinde bAsinA cok iLginc oLAyLAr geLmis, birkAc pArcAdA oLsA heykeLcik buLup zor zAhmet eLden cikArip birkAc kurustA oLsA pArA kAzAnmisti. En sonundA bu isLerin nAsipten öte oLmAdiğini AnLAmisti AnLAmAsinA AmA bu uğurdA dA yiLLArini, gencLiğinin en verimLi yiLLArini, tum emeğini bu hAyALLere AdAmis. OLmAyAcAk bir hAyAL uğrunA kArisini, cocukLArini, bAbAdAn kALmA tArLA, tokAdini bu hAyALLere hArcAmisti. YiLLAr sonrA bu hAyALLerini AnLAtirken hALA heyecAnLAnir, gözLeri pArLArdi. BAbAAnnesi her zAmAn kizArdi dedesinin define merAkinA. HAkLiydi. cunku define isi yuzunden yiLLArcA kAndiriLmis, yiLLArcA Aci ve yokLuk cekmis, yoLLArcA endise ve korkuyLA yAsAmisti. MeLis dAhA mesLeğe yAni AtiLmis bir cAyLAk oLduğu icin butun AngAryA isLeri onA yukLuyorLArdi. BunA cAy kAhve servisi de dâhiLdi. Kiziyordu butun bunLArA AmA henuz en ALt kAdemedeydi. BiLiyordu ki yukseLmek icin cALismALi, cok cALismALi, kendisini ispAt etmeLiydi. Gercekten iyi bir hAber yAkALAmALi, sefinin gözune girmeyi bAsArmALiydi. O gun gAzeteye gittiğinde sirAdAn bir gundu. BiLgisAyArini Acmis mAiLLerini kontroL ederken bir mAiL dikkAtini cekti. UzAk bir sehirden uzun suredir görusmediği bir ArkAdAsi köyLerinde oLAn bir oLAyi hAber yApmAsini istiyordu. Bu hAber tAm MeLis’Lik bir hAberdi. BeLki terfi ALmAsini sAğLAmAyAcAkti AmA dedesinin AniLArini tekrAr yAsAmAk icin onun hAtirAsi icin bu hAberi yApmALiyim diye dusundu. EsrA köyLerinde OsmAn AmcA diye birinin yiLLArdir define ArAdiğini sonundA bu defineyi buLmAnin cok yAkininA geLdiğini AmA bAsinA cok iLginc gercek ustu oLAyLAr geLdiğini söyLemis geLip bunu hAber yApmAsini istemisti. HeyecAnLA sefini yAninA gitti. GeLen mAiLi ve oLAyLAri AnLAtti. sefi pek istemese de MeLis’in heyecAninA ve isrArinA dAyAnAmAmis bu hAbere gitmesini kAbuL etmisti. MeLis ertesi gun erkenden yoLA cikAcAkti. AksAmustu hAzirLAnmAk icin eve gittiğinde bAbAAnnesine gideceği hAberi AnLAtti. BAbAAnnesi AğLAmAyA bAsLAdi. “Giyme kizim. Bu define isi uğursuz oLur. Bizim AiLemize uğursuzLuk getirdi. BAsimizA geLmeyen kALmAdi. simdi sende gideceksin, bu defineciLik sAnA dA uğursuzLuk getirecek” dedi. MeLis: “KorkmA bAbAAnne. Ben define ArAmAyA gitmiyorum. SAdece define ArAyAn bir AdAmin bAsinA geLenLeri hAber yApmAyA gidiyorum. Benim mesLeğim bu.” dedi. SAkinLesmisti Artik bAbAAnnesi. MeLis sAbAh otobusLe cuLLuk köyune doğru giderken yine AkLindA onLArcA fikir geciyordu. Dedesinin onA AnLAttiği AniLAri, defineciLiğin kendine ceken buyusu. Dedesi hALA heyecAnLi bir sesLe AniLArini AnLAtmAyA bAsLAdiğindA sesi titrek, gözLeri cAkmAk ,cAkmAk oLArAk konusurdu. “İnsAn bir kere bu isin buyusune kApiLdiysA eğer buLAmAsA dA, buLAmAyAcAğini biLse de vAzgecemiyor bir turLu. ÖLumun esiğine geLiyorsun, deLirdim sAniyorsun AmA nAfiLe” derdi. SonrA o gözLerindeki korkuyLA köyun cikisindAki mAğArAyA girip define ArAdikLArini, ArkAdAsi MustAfA iLe birLikte ne cok korktukLArini AnLAtirdi. Sesi nAsiL dA heyecAnLA titrerdi oncA seneye rAğmen “AksAmin ALAcAkArAnLik zAmAni, gunduz gidiLmez hAA. Gunduz gitsek hemen jAndArmAyA hAber sALArLAr. SonrA AyikLA pirincin tAsini. SonrA MustAfA dede’nLe berAber epeyce bir mesALe hAzirLAdik kendimize. Azik, su, kibrit, eL feneri, piL, ihtiyAcimiz oLAn ne vArsA doLdurduk cAntALArimizA vurduk sirtimizA ciktik yoLA. MAğArAnin kApisinA geLdiğimizde iLk önce heLALLestik MustAfA Dede’nLe BeLi oLmAzdi girip de cikmAyiverirdik mAğArAdAn. Korkuyorduk. MAğArAyA girdik, yuruyoruz, yuruyoruz. SAnirsin gunLer boyu yuruduk. BeLki iki sAAt kAdAr yuruduk. MAğArAnin bir yerine geLdik ki Artik yuruyemiyoruz. MAğArA gittikce dArALmis AyAktA durAbiLmek mumkun değiL. Nerdeyse surunerek iLerLiyorduk. İceride hAvA ALmAk cok zordu. Sik, sik mesALeLer sönuyordu. SonundA mesALe iLe yApAmAyAcAğimizi AnLAdik. MesALeLeri orAdA öyLece birAkip kArAnLiktA surune, surune iLerLedik. Acikmistik, susAmistik ve cok yoruLmustuk, en kötusu de nefes ALAmiyorduk ve cok korkuyorduk. AmA bir kez yoLA cikmistik ne oLursA oLsun iLerLeyecektik. Bir sure dAhA surundukten sonrA dinLenmeye kArAr verdik. Birere sigArA yAktik. İkimizde kendi dusunceLerimize dALmisken uzAkLArdAn bir su sesinin geLdiğini fArk ettik. BirAzcik kendimiz topArLAyip zordA oLsA su sesine doğru iLerLedik. Su sesinin gittikce kuvvetLendiği bir yere geLdik. AmAn yArAbbi. O dA ne? ToprAk iceri cökmeye bAsLAdi. SAnirsin deprem oLuyor. Birden toprAk tAmAmen iceri cöktu ve biz toprAğin icine yuvArLAndik. OdA gibi, mezAr gibi bir yere dusmustuk. MustAfA deden bAyiLdi korkudAn. ÖLdu sAndim bir An AmA görsen nAsiL korkuyorum. OdAnin icin AyAğA kALkiLAbiLecek kAdAr yuksekti AmA bAcAkLArim öyLe bir tutuLmus ki kALkAmiyorum. Ne kAdAr zAmAn gecti biLmiyorum. MustAfA deden AyiLdi. Gecenin kAciydi biLmiyoruz. ZAr zor AyAğA kALktik. AyAkLArimizA kemikLer cArpiyordu. EL fenerini yAktiğimizdA görduk ki bir mezArLikti burAsi. BeLki bir duzineye yAkin heykeL vArdi. KorkA, korkA mezArin icinde doLAstiğimizdA bAkir bir bAkrAc buLduk AmA görsen ici siLme ALtin doLu. Bir sevindik, bir sevindik AmA sormA. HAzineyi buLmustuk sonundA. HeykeLLer isimize yArAmAzdi beLki AmA bu ALtinLArLA zengin oLmustuk. BAkrAci ALdik. Ne oLur ne oLmAz diye heykeLLeri de ALdik yAnimizA. MezrAdAn disAri ciktik AmA ne zorLuk, ne emek, guc, kuvvet kALmAmisti. MezArdAn disAri ciktiğimizdA bu mAğArAdAn cikAmAdAn öLup kALAcAğiz burAdA diye öyLe cok korktuk ki MustAfA deden AğLAmAyA bAsLAdi. “Hic girmeyecektik bu ise. Ben bu mAğArAdA öLdukten sonrA ne yApAyim bu kAdAr ALtinLA. Kim bAkAr benim sAbiLere” diye hickirA, hickirA AğLiyordu. Bende cok korkuyordum orAdA öLmekten AmA eLimizde bir kup doLusu ALtinLA orAdA öLumu bekLeyemezdim. “HAdi” dedim MustAfA dede’ne. “BirAz dAhA gideceğiz. BAk su sesinin oLduğu yere doğru iLerLeyeceğiz. SonrA kurtuLAcAğiz” dedim. Su sesine doğru surunmeye devAm ettik. Yine epeyce surunduk, surunduk. Su sesi giderek yAkLAsiyordu. BirAz dAhA iLerLediğimizde bir isik görundu. ÖyLe cok sevindik ki. Artik tAvAdA yukseLmeye bAsLAmisti. Bir ceyrek sAAt dAhA kâh yurumeye cALisArAk, kâh surunerek iLerLedik. Ve cikisA vArdik. BiLmediğimiz, dAhA önce hic görmediğimiz bir seLALeye geLmistik. Gun yeni, yeni isiyordu. DeLi gibi sAriLdik birbirimize. SonrA etrAfimA bAkmAyA bAsLAdik sAskinLikLA. İkimizde köyu ve cevresini Avucumuzun ici gibi biLdiğimiz hALde burAyi değiL görmek bu ormAnin, bu seLALenin Adini biLe duymAmistik. Ne yApAcAğiz diye kArA, kArA dusunurken bir de ne göreLim. Tepemizde cubbeLi, sArikLi AmA kApkArA yuzLu, kALin dudAkLi bir AdAm dikLiyor. BoynundA tuhAf isAretLi bir koLye vAr. SAnki gözLerinde Ates fiskiriyor gibi bAkiyor bize. ÖyLe cok korkmustuk ki Hicbir sey diyemedik. AdAm bize bAkti, bAkti. SonrA “HAyir, OLmAz” der gibi bAsini sALLAdi ve o AndA yAnimizdAki bAkrActAn bir ALev topu cikti. ALevin cikmAsiyLA AdAmin kAyboLmAsi bir oLdu. AmA Artik bAkrAcin icinde ciL ,ciL ALtin yerine bir bAkrAc doLusu kuL vArdi. ÖyLe cok korkmustuk ki. KorkudAn ikimizde bAyiLmistik. Gözumuzu ActiğimizdA mAğArAyA girdiğimiz yerdeydik. GördukLerimiz, yAsAdikLArimiz ruyAmiydi, hAyAL miydi biLemedik bir sure. SonrA etrAfimA bAkindiğimizdA görduk ki ici kuL doLu bAkrAc ve birkAc pArcA heykeL yAnimizdAydi. cok korktuk. Ömrumuzden ömur gitti. SonrA bir hisimLA etrAftA ne vArsA topLAyip eve geLdik. AmA gunLerce ikimizde öLumLerden dönesiye hAstA oLduk.” MeLis dedesinin AnLAttiği hikâye AkLinA geLince ici urperdi yine. Dedesi doğrumu AnLAtirdi yoksA mAsALi mi biLemezdi AmA her dinLediğinde, her hAtirLAdiğindA ici urperir, etkisini gunLer boyuncA uzerinden AtAmAzdi. cuLLuk köyune giderek yAkLAsiyordu. Otobusten indiğinde ArkAdAsi EsrA onu terminALde bekLiyordu. TerminALde EsrA iLe buLustuktAn sonrA kisA bir sohbetten sonrA konu OsmAn AmcA’yA geLdi. “Ah bu OsmAn AmcAyi yiLLAdir tAnirim. cocukLuğumuzdAn beri hep onun define merAkini AnLAtirLAr köyde. simdi de AdAmcAğiz hem bAcAği kotu hem de Ağzi yAmuLdu. En yAkin ArkAdAsinin dA korkudAn ödu pAtLAdi ve öLdu” dedi. EsrA bunLAri AnLAtincA MeLis’in kAni dondu. BöyLe bir hikAyeyi dinLemek, dAhA cok kAbus görmek demekti AmA bir kez geLmisti burAyA. EsrA’LArin evine gittiLer. EsrA’nin Annesi yemek hAzirLAdi. YemekLerini yiyip, cAyLArini ictikten sonrA bir An önce OsmAn AmcA’yi görmek istediğini söyLedi MeLis EsrA’yA. TopArLAnip OsmAn AmcAnin evine gittiLer. OsmAn AmcA’nin evi sAnki cenAze evi gibiydi. KArisi, kizi hALA AğLiyorLArdi. MeLis OsmAn AmcA’nin yAninA gitti. Kendisini tAnitti. YAsAdiği oLAyLAri gAzetede yAzmAk istediğini söyLedi. OsmAn AmcA’nin gözLeri hALA korkuyLA bAkiyordu. Zor konusuyordu. Kesik bAcAğini divAnA uzAtmisti. ELLeri sinirLi, sinirLi titriyordu. Zor dA oLsA konusmAyA bAsLAdi AmA heyecAnLiydi. cok beLLiydi heyecAnLi oLduğu. “Benim kucukLuğumden beri AnLAtir duruLAr su tepenin ArdindAki yAmActA bir gâvur mezArLiği oLduğunu, o mAğArAdA cok buyuk hAzineLer oLduğunu AnLAtip durduLAr yiLLArcA. Herkes AnLAtirdi yA kimse cesAret edemezdi bAkmAyA. Bizde Emin’Le berAber iLk gencLiğimizden beri orAyA gitmenin, orAyi kAzip hAzineyi cikArip zengin oLmAnin hAyALLerini kurArdik. En sonundA kArAr verdik. HAyALLerimizi gercekLestirecektik. O gun birbirimizi iknA ettik. Bu iste korkuLAcAk bir sey oLmAdiğinA iknA ettik birbirimizi. AksAmustu hAzirLikLArimizi yAptik. VArdik tepeye. EtrAftA mezAr fALAn yoktu. SAdece birkAc tAne tAs kALintisi vArdi. AğAcin dibine oturduk. Korkuyorduk. AmA kArArLiydik. HeyecAnLiydik. HAyALLerimiz gercek oLAcAkti sonundA. KALktim, iLk kAzmAyi ben vurdum. SAAtLerce kAzdik, bAyA bir derine geLmistik. Bu ArAdA hAvA iyice kArAnLik oLmustu. NöbetLese birbirimize isik tutuyor, nöbetLese kAziyorduk. Sekiz, on metre kAdAr kAzdik ki kArsimizA buyuk bir kAyA cikti. Epey bir uğrAstik o kAyAyi yerinden kipirdAtAbiLmek icin. BeLki bir sAAte yAkin kAyAyLA uğrAstik. TAm umidimizi kesmisken kAyAyA son kez yukLendik ve kAyA kALkiverdi. , KAyAnin ALtindA uzun boyLu oLduğu beLLi oLAn bir iskeLet vArdi AmA iskeLetin on pArmAğindA on yuzuk, hepsi yAkut tAsLi, boynundA yAkut tAsLi bir koLye iskeLetin uzerinde ne vArsA topLAdik. Sevinmistik. OrAdAki hAzinenin hepsini topLAdiktAn sonrA tAsi yerine Atik uzerine toprAği doLdurduk. O kAdAr mutLuyduk ki. ELimizde cok değerLi oLduğunu tAhmin ettiğimiz on yuzuk, uc koLye vArdi. Birer sigArA icip birAz dinLendikten sonrA o hirsLA birkAc metre ötesini kAzmAyA bAsLAdik. BAykusLArin ötusu, yAptiğimiz is bizi urkutuyordu AmA biz öyLesine hirsLAnmistik ki orAyi dA kAzdik. VAkit Artik gece yArisinA yAkLAsiyordu. OrAdA dA Ayni sekLide bir kAyA cikti. Bu kez kAyAyi dAhA koLAy kALdirdik. KAyAnin ALtindAn yine Ayni sekLide koLLAri, pArmAkLAri, boynu doLu bir isLete cikti. OndAki hAzineyi de ALip onu dA kApAttik. Her neyse uzAtmAyAyim. Biz bu sekiLde o gece bes mezAr Acip kApAttik. Artik vAkit sAbAhA yAkLAsmisti. ALAcAkArAnLik. SAbAh ezAni okundu, okunAcAk. Bu Artik son oLsun dedik. Yine kAzmAyA bAsLAdik. KAzdik, kAzdik. Bu seferki her zAmAnkinden dAhA derinde.On bes metre oLmustu AmA hALA bir beLirti yoktu. Ben Artik bitti kALmAdi diye dusunurken yine Ayni sekLide kAyAyA denk geLdik. KAyAyA yukLendik. Bu seferki kAyA hepsinden zor kALkti. KAyAyi kenArA cektiğimizde bir den ne göreLim. MezArin icinde uc kup ALtin AmA bundA iskeLet değiL de, bAsindA sAriği uzerinde mAvi kAftAni sAnki pAdisAh yAtmAktA ve sAnki dun gömuLmus gibi. cok korktuk. ALmAyALim dedik AmA bir kez girmistik bu ise ve Acmistik bu mezAri dA. Hem uc kup ALtinLA buncA hAzine birAkiLmAz diye dusunduk. KupLeri cikArdik. Cesedin uzerindeki hAzineLeri topLAdik. TAm mezAri kApAtAcAğiz sAbAh ezAni bAsLAdi. EzAn LA birLikte ceset diriLdi ve “Ne yApiyorsunuz siz. Siz ne yAptiğiniz sAniyorsunuz” dedi. MezArindAn kALkmis uzerimize geLiyordu. GözLerini pAtLAtmis sAnki hAzineLerini ALdiğimiz icin bizi boğAcAkti. HALA ezAn okunuyordu. O ArAdA Emin’in gözLeri kAydi. YesiL, yesiL bir seyLer kusmAyA bAsLAdi ve yiğiLip öLdu orAciktA. Ödu pAtLAmisti korkudAn. KorkudAn öLdu. ÖLunmeyecek gibi değiLdi ki. SonrA cesedin uzerine doğru gittim. O’nu tekrAr mezArinA gömmek istiyordum. Bu ArAdA ezAn’in bitmesine Az kALmisti Ceset dikiLmis öfkeyLe bAnA bAkiyordu. EzAn bitti, öLu gidip mezArinA yAtti ve gözLerini kApAtti. Onun uzerine hemen kAyAyi kApAtmALiydim. İste o kAyAyi kApAtmAyA cALisirken bAcAğimin yArisi dA mezArin icinde kALdi. O mezAri nAsiL kApAttim hAtirLAmiyorum. SAbAh bizi buLmusLAr. Benimde Emin gibi öLduğumu sAnmisLAr AmA yAsiyorum iste. TAbii bunA yAsAmAk denirse” Hikâyesini bitirdiğinde korkudAn AğLiyordu. SonrA MeLis; “Peki, buLduğunuz hAzineLer ne oLdu?” diye sordu. “Hic kimse biLmiyor. Bizi buLdukLArindA hAzine fALAn yokmus. Her sey, her sey kAyboLmus. HAttA bizim kAzmA kurekLer biLe. YAni o geceden sonrA koskocAmAn bir hic uğrunA, sirf hirsimiz uğrAnA Emin cAnindAn oLdu. Bende bAcAğimdAn oLdum ve her gece mezArLArini Acip rAhAtsiz ettiğimiz öLuLer benim ustume, ustume geLirLer. O mAvi kAftAnLi AdAm her gece sAbAh ezAnindA dikiLir tepeme Ayni öfkeLi gözLerLe bAkAr bAnA. Gözumu kApAtsAm dA görurum onu. EzAn biter ve kAyboLur.” SonrA OsmAn AmcA’nin bAkisLAri dALdi gitti. EsrA ve MeLis sessizce kALktiLAr yAnLArindAn. MeLis eve dönmek icin terminALe geLdiğinde duydukLArindAn cok etkiLenmisti. Artik geceLerce uykusuz kALAcAk. KâbusLArLA boğusAcAkti. Bu defineciLik isiyLe uğrAsAn insAnLAr hirsLArinin kurbAnLAri oLuyorLArdi. Tipki dedesi, MustAfA dedesi, OsmAn AmcA ve Emin AmcA gibi. HirsLArinin kurbAni oLAn diğer insAnLAr gibi.