Diver: Deep Water Adventures'ın yapımcısı Biart, oyun hakkında bazıları saçma olmak üzere birçok bilgi verdi. Rus yapımcılar, oyunu arcade ve simülasyon olmak üzere iki türe ayırmışlar ve aynı zamanda oyuna strateji-aksiyon da katmışlar. Hemen belirteyim, oyunda bir dalgıç olacağız ve ciddi ciddi bu duyguyu yaşayacağız. Belgesellerde ve filmlerde -özellikle Jaws- gördüğümüz gibi bir dalgıçın yaşayabileceği herşeye şahit olacağız. Kimi zaman güzel balıklar görüp gözümüzü şenlendirirken, kmi zaman da köpek balıklarıyla veya diğer vahşi su hayvanlarıyla it dalaşına gireceğiz. Sualtında geçen bütün olayları tamamıyla gerçekçi bir biçimde oyuna yansıttıklarını ve oyuncuların kendilerini gerçekten okyanusa dalmış gibi hissedeceklerini belirten yapımcılar oyunun geçeceği sualtı mekânları konusunda sınır tanımıyor. Dalışlarımız dünya çapında olacakmış ve her ulusun denizini kullanabilecekmişiz. Nasıl olacak anlamış değilim. Sanırım biraz yüksekten atıyorlar... Görevlerin biri "Marmara Denizi'nde çöp avı" olsun da hiç değilse oyunda temizleyelim Marmaramızı...
Ne demişler, dalgıçlık her yiğidin harcı değildir. Tamam öyle dememişler ama yapımcı Ruslar öyle diyor. Tamam öyle demiyorlar ama öyle ima etmeye çalışıyorlar. Oyuna antrenman sistemi ve video kursu dahil etmişler. Yani kırolar gibi cumburlop denize atlayıp dalamayacağız, öncelikle dalgıçlığı öğrenmemiz gerekecek. Aslında biraz ilginç gelmedi değil ama her eğitim gibi bu eğitim de biraz sıkıcı olacaktır... Eğitimden sonra "Olum dalıyom lan artık dalgıç oldum ben!" diye hava atarız artık arkadaşlarımıza...
Sualtında oluruz da, köpekbalıklarıyla, kılıçbalıklarıyla başımız belaya girmez mi? Girer tabii... Biz kuzu kuzu araştırmalarımızı yapıp oyuna konulan fotoğraf çekme sistemi sayesinde fotoğraflarımızı çekerken, araştırma yapmamızı engelleyen kötü kalpli Mesut Yılmaz suratlı vahşi balıklara karşı da bazı atraksiyonlarda bulunacağız ve onları avlayacağız. "Ben kimseyi incitemem, öleyim ben anneciğim!" gibi Yumurcak repliklerini kullanıyorsanız, siz av olursunuz benden söylemesi. Vahşi sualtı hayvanlarına karşı kendimizi koruyacağımız ve gerektiğinde onlara saldıracağımız aletler ise tamamen gerçek aletler olacakmış. Uyuz oldum bu bilgiye. Yok lazerli silahlarla inecektik sualtına. Hayret bir şey.
Batık gemiler... Biliyorsunuz sualtında çekilen belgeseller sadece acayip acayip balıklarla ilgili değil, yüzlerce yıllık geçmişe sahip olan gemi batıklarıyla da ilgili olabiliyor. Bunun için de yapımcılar oyunu sadece balıklarla sınırlamamış ve bize tamamen gerçek olan batık gemileri inceleme fırsatı da vermiş. Daha doğrusu verecek. Ayrıca bu batık gemileri inceleyip -eğer grafikler güzel olursa- etkilenirken bir yandan da hazine arayabileceğiz. Eğer yapımcılar bu konuda hayalgüçlerini ve çalışma hırslarını iyi kullanırlarsa ortaya harika şeyler çıkabilir. Ama çalışırlarsa...
Oyun gece ve gündüz olarak gerçek zamanlı olacakmış. Böylece sadece geceleri saklandıkları yerden çıkan yaratıkları inceleyebileceğiz. Geceleri sualtı daha bir egzantrik olur... Hayvanların huyu ise balıklara pek yakışmayacak cinstenmiş. Akıllı ve acımasız. Hadi büyük su hayvanları için acımasız diyebilirsiniz de kardeşim yıllardır "balık hafızalı" diye bir sıfat kullanıyoruz. Balıkları oyunda nasıl akıllı yapabilirsiniz ki. Ne olacak yani köpekbalıkları sağ gösterip sol mu vuracak? Önyargı yapmayalım, göreceğiz...
İşlemci: Pentium IV 1600 MHz RAM: 256 MB HDD: 3 Gb Ekran Kartı: GeForce III, Pixel Shader