Nabi: Yüksek, yüce, haber veren
Naci: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş
Nadi: Bağıran, haykıran
Nadir: Ender, az bulunur, seyrek
Nafi: Gelip geçen, etkili, sözü dinlenen
Nafiz: İşleyen, içeriye giden, delip geçen işleyen
Nahit (d): Venüs, Zühre yıldızı
Nail: Ele geçiren, muradına eren
Naim: Uyuyan, uykuda olan
Namık: Yazar, yazan kişi
Nami: Tanınmış, ünlü şöhretli
Nasreddin: Yardımcı, imdada yetişen
Naşit (d): Şiir söyleyen, şiir okuyan
Nazım: Düzenleyen, tanzim eden
Nazif: Temiz, güzel
Nazmi: Vezinli, kafiyeli sözle ilgili/ Düzenli
Nebi: Peygamber, Tanrı'nın buyruklarını kullara ileten
Necat: Kurtuluş, selamet
Necati: Kurtuluşa ermek
Necdet: Güçlü ve korkusuz
Necip: Soyu temiz, cömert
Necmi: Yıldızlarla ilgili , yıldızlara ait
Necmettin: Din'in Yıldızı
Nedim: Yakın dost, samimi arkadaş
Nejat: Soy, asıl, hesap
Neşet: Yetişme, meydana gelme
Nesim: Hoşa giden hafif rüzgar
Nevzat (d): Yeni doğmuş çocuk
Nezih: Temiz, pak, seçkin
Nihat (d): Tabiat, huy
Niyazi: Yalvarma, yakarma
Nizam: Sıra, dizi, düzen, kural
Nizami: Kurallara uygun, düzenle ilgili
Nizamettin: Düzenli, tertipli
Nuh: Eski metinlerde rahat anlamında / Bir peygamber adı
Numan: Kan / gelincik
Nurettin: (Nureddin) Aydınlatın, dinin getirdiği nur
Nuri: Işıklı, ışıktan geleni
Nurşat: Nura boğulmuş
Nurtaç: Nurlu taç taşıyan
Nusret (d): Tanrı yardımı
Nüzhet: Zevk, keyif, istek, tad